Hukuk sisteminde geçen zaman bazı sonuçlar ortaya çıkarır. Bir alacağın alacaklısı kanunlarda yer alan sürelerde borçluya başvurmalıdır. Bu sürelerde alacağını talep etmeyen kişiler zamanaşımı hali meydana gelir. Hukuki alanda alacak artık talep edilemez. Borcun sonlandırılması anlamı içermese de borcun talep edilmesini engeller. Bu nedenle işçi alacaklarında zaman aşımı ne kadardır? Şeklinde bilgiler önemlidir. 4857 sayılı iş kanununda farklı işçilik alacaklarında farklı zamanaşımı süreleri bulunur. Geçmiş tarihli düzenlemelerde bazı zamanaşımı süreleri de değiştirilmiştir. İş hukukundan kaynaklı hizmet tespit davası ve işe iade davası için hak düşürücü süreler bulunur.
İşçi Alacaklarında Zaman Aşımı Süreleri
İş Kanununda zamanaşımı süreleri için özel düzenlemeler yapılmıştır. Genel olarak sözleşmelerden kaynaklanan genel zamanaşımı kuralı on yıldır. Bazı işçi alacaklarında ise haricen düzenlemeler yapılmıştır. Bazı durumlarda işçilik alacağı olarak kabul edilmese de iş sözleşmesi kapsamında olan alacaklarda olabilir. Bunlar içinde on yıllık zaman aşımı uygulanacaktır.
Zamanaşımı süresinin başlaması için alacak muaccel olmalıdır. Bu durum alacağın hukuken talep edilebilir olmasıdır. 12/10/2017 yılında yapılan değişikler ile bazı alacaklardaki 10 yıllık zaman aşımı 5 yıla düşürülmüştür. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
• Kıdem tazminatı
• İhbar tazminatı
• Yıllık izin ücretleri
• Fazla mesai ücreti ve diğer işçilik alacakları
Bunlar dışında iş kazasından kaynaklı olarak açılabilecek tazminat davalarında zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu tür tazminat davalarında işverenin işçi ile arasındaki iş sözleşmesine aykırı davranışlarından dolayı işveren sağlık ve güvenlikle alakalı yükümlülüklerini yerine getirmediğinde tazminat davalarıdır. İş kanunundaki özel düzenleme ile iş kazalarındaki tazminat davaları için 10 yıllık zamanaşımı süresi baz alınır. Zaman aşımı başlangıcı zararın doğduğu tarih olan kaza tarihidir.
İşe iade davaları da Hak düşürücü süre içinde değerlendirilir. İş akdi feshedilen işçi bir ay içinde zorunlu arabuluculuk yoluna başvurur. Anlaşma olmadığında ise iki hafta içinde işe iade davası açması gereklidir. Bu tür davalar hak dürücü süre niteliğin de olmaktadır. İşçi arabulucuya gitmeden işe iade davası açarsa usulen dava red edilir.
Hizmet tespit davalarında da hak düşürücü süre vardır. Buradaki süre ise 5 yıldır. Aylık hizmet ya da prim belgesi işveren tarafından verilmediğinde ya da çalıştıkları kurumda tespit edilmeyen sigortalılar 5 yıl içinde iş mahkemesine başvurabilir. Alacakları ilam ile ispat edilirse aylık kazanç toplamı ve prim ödem gün sayıları dikkate alınarak hesaplanır.
Yaşadığınız hak mahrumiyetlerinde bu sürelere dikkat ederek dava açılması çok önemlidir. Daha fazla hak mahrumiyeti yaşanmaması adına alanında uzman avukatlarımızdan destekler alarak zaman aşımı süreleri geçmeden davaların açılmasını sağlar. Her türlü dava için uzman avukatlarımızdan hizmet taleplerinde bulunabilirsiniz.
İşçi Alacaklarında Zamanaşımını Kesen Haller
Farklı davalarda farklı zamanaşımı süreleri olabilir. Bazı durumlarda ise zaman aşımı süreleri kesilebilir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda genel zaman aşımı süresi 10 yıldır. Yargıtay zamanaşımı sürelerinde bazı durum ve hallerde kesilebileceğine karar verir. Bu şekilde olan durumlara şu şekilde örnekler verebiliriz:
• Borçlunun borcunu kabul etmesi
• Dava açılması ya da icra takibi yapılması
• Dava devam ederken her iki tarafın yargılamaya ilişkin her türlü işlemi
• Kısmi alacak ya da belirsiz alacak davalarını açılmış olması
• Belirsiz alacak davasında alacağın tamamına ilişkin sürede kesilir.
Davalarda arabulucuya başvurulmuş olması zaman aşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplamalarında dikkate alınmaz. Hangi davalarda sürenin hangi durumlarda kesileceğine göre sürelerin değerlendirilmesi önemlidir. Uzman avukatlarımız ile dava süreçlerini profesyonel bir şekilde takip edebilir, hak kayıplarına uğranılmasının önüne geçebilirsiniz.