+90 216 606 55 00

Kamu Kurumu Aleyhine Dolandırıcılık Yargıtay Kararı

Bilişim sistemlerine erişme ve diğer detayları içeren bu "Kamu Kurumu Aleyhine Dolandırıcılık Yargıtay Kararı" detaylarını siteden inceleyebilir ve uzman ceza avukatlarından hemen destek alabilirsiniz. istanbul ili ve çevresinde aklınıza takılan hususlar için çekinmeden bize ulaşabilir ve en iyi detayları uzman avukatlarımızdan edineiblirsiniz.

15. Ceza Dairesi         2017/28383 E.  ,  2018/5117 K.

MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2011/377 ve 2013/291 ....


SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, isteyerek yardım etme, bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme, erişilemez kılma, suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme

HÜKÜM : 1- Sanık dışındaki tüm sanıklar hakkında; suç işlemek için örgüt kurma/yönetme/isteyerek yardım etme suçlarından; ayrı ayrı beraatlerine,
2- Sanık hakkında; suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan; Beraat,
3-Sanıklar B haklarında; Dolandırıcılık suçlarından ayrı ayrı beraatlerine,
4-Sanıklar haklarında; TCK´nın 158/1-e-son, 35, 43, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyetlerine,
5- Sanıklar Z haklarında; TCK´ nın 204/1-3, 43, 53 maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyetlerine,


Resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar... kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçundan sanıklar ´ın mahkumiyetlerine, kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçundan sanıklar B´ın, suç işlemek için örgüt kurma/yönetme/isteyerek yardım etme suçlarından sanık ...dışındaki sanıkların ve suç delillerinin yok edilmesi suçundan sanık ...´ın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ile sanıklar ...., ..., Ahmet .., Mustafa .., Davut,......müdafileri

tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sanıklar Mustafa.... haklarında hükmolunan ceza miktarlarına nazaran, sanıklar müdafileri tarafından yapılan duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken CMUK´un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Diyarbakır ili Sur ilçesi İlçe Tarım müdürlüğünde Ziraat Teknikeri olarak çalışan sanık Zeynelabidin ..´in şifresi kullanılarak 283 kişinin (bir kişinin mükerrer kaydı olması nedeniyle 282 kişinin) aslında çiftçi olup faaliyette bulunmamalarına rağmen Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlarının yapıldığı, Kızıltepe Tarım Kredi kooperatifi çalışanı sanık Davut ..ile burada geçici olarak çalışan....e ait şifreler kullanılarak bu kişilerden 267´si için buğday üretip satmış gibi destekleme başvurusunda bulunulduğu, kayıtlardaki eksikliğin fark edilmesi üzerine başlatılan inceleme sırasında Derik İlçe Tarım Müdürlüğünde ziraat mühendisi olarak çalışan sanıklar .... ait şifreler kullanılarak usulsüz kayıtların silindiği, müfettişlikçe yapılan inceleme sırasında Kızıltepe Tarım kredi kooperatifi yönetim kurulu başkanı sanık imzası ile gönderilen yazı ile ismi geçen 283 kişi için müracaatta bulunulmadığının bildirildiği, usulsüz kayıt yapılıp sistem hak sahibi olarak gözüken kişilerden sanıklar ... şahitliğinde, sanıklar .....adlarına Diyarbakır noterliklerinde Destekleme ödemelerinin alınması için vekaletnameler alındığı, bu şekilde sanıkların suç işlemek için örgüt kurma/yönetme/ isteyerek yardım etme suçu ile kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suç delillerinin saklanması suçlarının işlendiği olayda;

1-Sanık dışındaki sanıklar hakkında suç işlemek için örgüt kurma/yönetme/ isteyerek yardım etme suçlarından verilen hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Suç işlemek amacıyla örgüt kurma/yönetme/isteyerek yardım etme suçlarından doğrudan doğruya zarar görmediği anlaşılan Tarım ve Köy İşleri bakanlığı vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından CMUK´nun 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE,
2- Sanık hakkındaki hükme yönelik katılan vekili ile sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Mahkemece sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyete yeter nitelikte delil bulunmadığı gerekçesine dayanan kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, katılan vekilinin sanığın mahkum olması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1136 sayılı Kanun´un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi´nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun´un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK´nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün ilgili kısmına "Sanığın kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 2.640 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

3- Sanıklar B haklarındaki hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanıkların mahkum olması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
4- Sanıklar .....haklarında kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanıklar .... haklarında kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık, suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Yargıtay C.G.K.’nın 21/05/2002 gün, 95/252 sayılı kararı ile benzer bir çok kararda açıklandığı üzere; mahkeme kararları “gerekçeli” olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141. maddesine göre de “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmalıdır.”

Gerekçe; hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Gerekçe, dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde “denetime elverişli”, yeterli ve yasal olmalıdır.

Bir hüküm, sorun, gerekçe ve sonuç kısımlarından oluşmalı, gerekçede suçun yasal unsurları başta olmak üzere sabit ve muhakkak sayılan olaylar ve eğer delil başka olaylardan çıkarılmışsa bunlar gösterilmeli, hangi delillere neden itibar edildiği, hangilerinin geçersiz sayıldığı vurgulanıp, ortaya konulmalıdır.

İddia, savunma ve deliller “denetime elverişli biçimde” değerlendirilip, ortaya konulmadan "yukarıda alıntı yapılan iddianame içeriğinde ayrıntıları açıklandığı şekilde aynı suç işleme kararıyla değişik zamanlarda birden çok kez kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçunu işledikleri, durumun fark edilerek ödeme yapılmaması nedeniyle eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı" yazılmasıyla yetinilerek, “gerekçesiz” hüküm kurulması suretiyle Anayasanın 141/3. CMK’nın 34 ve 230 maddelerine aykırı davranılması,

Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün sair yönleri incelenmeksizin bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK´un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar

E-Bülten
E-Bülten Aboneliği
Duyurular ve yeniliklerden haberdar olmak için e-bültenime kayıt olun.