Borçlu Olmadığının Tespiti İstemi Emsal Karar içeriği web sitemizde sizlerle. FD Partners avukatlarından benzeri durumlarda hukuki destek alabilirsiniz.
T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/3308
KARAR NO : 2023/1455
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :İhtiyati Tedbire İtirazın Reddi
İSTİNAF KARAR TARİHİ :20/10/2023
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACI VEKİLİNİN İDDİASI VE İSTEMİ: davalı şirket tarafından aleyhine başlatılan Diyarbakır İcra Dairesinin …. esas, …. esas ve … esas sayılı dosyaları yönünden borçlu olmadığının tespiti istemi ile açılan menfi tespit davasında dava sonuna kadar müvekkilinin elektriğinin kesilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
B) İHTİYATİ TRDBİR KARARI: Mahkemenin … tarihli ara kararı ile: “… , dava konusu aboneliğin ticarethane aboneliği olduğu, dava konusu aboneliğin kurulu bulunduğu yerin yem fabrikası olduğu, elektriğin kesilmesi durumunda iş yerinin çalışamaz hale geleceği ve elektriğin temel ihtiyaçlardan olduğu da nazara alındığında telafisi zor ve ciddi zararların doğabileceği, tahakkuk ettirilen dava konusu borcun mevzuata ve olaya uygun tahakkuk ettirilip ettirilmediğinin, borcun kaynağının ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, elektrik hizmetinden yoksunluğun davacı açısından telafisi güç zararlara sebebiyet vereceği..,” gerekçeleri ile; “1-Davacı vekilinin elektriğin kesilmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ İLE, Diyarbakır İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına konu edilen …. TL, Diyarbakır İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasına konu edilen …. TL ve Diyarbakır İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına konu edilen … TL olmak üzere toplamda …. TL’nın %25’i oranında (…. TL) teminat yatırılması ve … sözleşme, … tesisat numaralı aboneliğe ait güncel elektrik faturalarının ödenmesi ve bu durumun davalının denetiminde gerçekleşmesi şartıyla … sözleşme, … tesisat numaralı aboneliğin ELEKTRİĞİNİN KESİLMEMESİ YÖNÜNDE İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE,” karar verilmiştir.
C) İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ:
Davalı vekili ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde; davacı taraf lehine verilmiş olan ihtiyati tedbir kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan itirazlarını sunduklarını, davacı adına verilen tedbir kararının yegane mağdurunun müvekkili şirket olduğunu, mahkeme tarafından verilen tedbir kararının mahiyeti itibariyle çok geniş nitelikte olup, işbu tedbir kararının müvekkiline külfet yüklediğini, elektriğin kesilmemesi yönündeki tedbir kararının müvekkili şirket alacağı açısından ileride telafisi imkansız ve zor sonuçlar doğuracağından tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, mevcut borç ödenmeden elektriğin ihtiyati tedbir yolu ile bağlanmasının, borcun tahsilini çok zorlaştıracağından ve davalıya yeni maliyetler getireceğinden, davalı şirket için büyük zararlar doğurabileceğini, asıl dava ile elde edilmesi gereken sonucun ara karar ile tedbiren sağlanmasının hukuk kurallarına ve taraflar arasındaki sözleşme şartlarına aykırı olduğunu, elektriğin tedbiren bağlanmasının taraflar arasındaki sözleşmenin uygulanmasını imkansız hale getireceğini, bu sebeplerle mevcut davada ve benzeri mahiyette açılan davalarda verilen tedbir kararlarının doğru olmadığı düşüncesinde olduklarını, tedbirin telafisi imkansız zararlar üzerine verildiğini, ayrıca davanın esasını çözecek mahiyette de olamayacağını, bu nedenle tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
D) İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ:
Mahkemenin …. tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddi kararı ile; “ .., dava konusu aboneliğin ticarethane aboneliği olduğu, davacıya verilen elektriğin kesilmesi durumunda ticari faaliyetlerinin sekteye uğrayacağı ve elektriğin temel ihtiyaçlardan olduğu da nazara alındığında telafisi zor ve ciddi zararların doğabileceği, tahakkuk ettirilen dava konusu borcun mevzuata ve olaya uygun tahakkuk ettirilip ettirilmediğinin, borcun kaynağının ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, elektrik hizmetinden yoksunluğun davacı açısından telafisi güç zararlara sebebiyet vereceği..,” gerekçeleri ile itirazın reddine karar verilmiştir.
E) İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; teminat miktarının düşük olduğunu, tedbir kararının ucu açık bir şekilde verildiğini, mahkemece verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının davacıya borcunu ödememek konusunda hukuki koruma sağladığını, kararın kurum zararı oluşturduğunu ve telafisi güç zararlara sebebiyet verdiğini, tedbir kararının yokluklarında verildiğini ve hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini belirterek ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
F) DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE :
Davalının istinafı, İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi, Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı gözetilerek, kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve bu nedenle resen gözetilmesi gereken hususlar değerlendirilerek yapılmıştır.
Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı ve HMK’nun 394/5. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkında verilen karar karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir.
HMK’nun “İhtiyati Tedbirin Şartları” kenar başlıklı 389. maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu maddede ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır.
HMK’nun ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, “yaklaşık ispat” kavramından bahsedilerek kabul edilmiştir. Yaklaşık ispat durumunda hâkim, o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Yaklaşık ispatta tam ispat aranmamakla beraber basit bir iddia da yeterli kabul edilemez. Karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak veya onun ticari hayatını ya da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek tedbir kararının amacına uygun düşeceğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 392. maddesine göre; ihtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, Mahkemece verilen ihtiyati tedbir ara kararı, dosyaya kazandırılan belge ve bilgiler ile birlikte değerlendirildiğinde; HMK’nun 389.maddesinde düzenlendiği üzere, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâlinin gerçekleştiği, mahkemece, uyuşmazlık konusu değerin (… TL’nin) %25’ı oranında … TL teminata hükmetmesinin yeterli olduğu bu anlamda ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve tedbire itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu sonucuna varılarak davalı şirket vekilin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla, davalı …. vekilinin ilk derece mahkemesi ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …. vekilinin inceleme konusu ara karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra HMK’nun 333.maddesi uyarınca ilgililerine iadesine,
6-Temyizi kabil olmayan bu kararın, 6100 sayılı Kanunun 359/3.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılıp harç tahsil işlemlerinin yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Kanunun 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 20/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.