Özel Belgede Sahtecilik ve Dolandırıcılık Yargıtay Kararı içeriğinde " Kamu kurum ve kuruluşlarının vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik" yer almaktadır. FD Partners Hukuk Bürosu´nun sizler için hazırlanan bu içeriğini hemen inceleyebilir ve benzer durumlarla karşı karşıya kalanlar için avukatlarımızdan profesyonel destek alabilirsiniz.
11. Ceza Dairesi 2021/36818 E. , 2021/13609 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
A)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinin incelemesinde;
5237 sayılı TCK´nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B)Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinin incelemesinde;
Sanık hakkında her ne kadar özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de, sanığa isnat edilen eylemin özel hüküm niteliğinde olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu´nun 56. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, söz konusu suçun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, abonelik sözleşmesinin düzenlendiği 30.08.2009 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 27.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.