Uyuşmazlık ve Sebepsiz Zenginleşme İle Alakalı Yargıtay Kararı

Uyuşmazlık ve Sebepsiz Zenginleşme İle Alakalı Yargıtay Kararı sizler için sitemizde yayımlandı. Hemen inceleyebilir ve benzeri tüm hususlarda profesyonel destek için hukuk büromuza başvurabilirsiniz.

3. Hukuk Dairesi         2017/12715 E.  ,  2019/1374 K.

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı … mirasçıları tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar, … mirasçıları olduklarını, davalıların ise muris …’ un erkek kardeşleri olan … ve …mirasçıları olduklarını, murisin erkek kardeşlerinin paydaş oldukları taşınmazları kadastro tespiti sırasında kendi adlarına yazdırdıklarını, murisleri tarafından davalı kardeşler aleyhinde tapu iptal ve tescil davası açıldığını, davanın murisin lehine sonuçlandığını, ilgili kararı murisin vefatından sonra öğrendiklerini, ifası için tapuya başvurduklarında 694 parselin …, 695 parselin ise …mirasçıları tarafından satıldığını, davalıların haksız olarak zenginleştikleri bu bedelin davalılardan alınarak kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

Davalılar, davaya yanıt vermemişlerdir.

Mahkemece, davanın kabulüne, 15.694,50 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı … mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.

Türk Borçlar Kanunu’nun 77. ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.

Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Bu kurumun amacı, borçlunun malvarlığında meydana gelen zenginleşmenin iadesidir. Borçlu ise, başkası aleyhine malvarlığında artış meydana gelen kişidir. Sebepsiz zenginleşmede, herhangi bir davranıştan bağımsız şekilde, fakirleşme ve zenginleşme olguları arasında sebep- sonuç ilişkisi aranmaktadır.

Somut olayda, dava konusunu 694 ve 695 sayılı taşınmazlar oluşturmaktadır. Kadastro tespiti sırasında 694 sayılı taşınmaz davalı …, 695 sayılı taşınmaz ise …adına tespit görmüştür. Davacıların murisi tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1999/316 Esas sayılı dosyası ile açılan tapu iptal ve tescil davasında, 694 ve 695 sayılı taşınmazların 1/6 payının davacıların murisi …’a ait olduğuna karar verilmiş, ilgili karar 18.07.2000 tarihinde kesinleşmiştir. Bu kararın ardından, 694 sayılı taşınmaz davalı … tarafından 31.07.2002 tarihinde; 695 sayılı taşınmaz ise davalılar …mirasçıları tarafından 09.07.2013 tarihinde üçüncü kişiye devredilmiştir. Davalı …’in 694 sayılı taşınmazın, davalılar …mirasçılarının ise 695 sayılı taşınmazın 1/6’sı kadarıyla, davacıların murisi aleyhine sebepsiz zenginleştikleri ve sebepsiz zenginleşme sonucu elde ettikleri miktarı iade etmekle yükümlü oldukları kuşkusuzdur.

Bu nedenle mahkemece, davaya konu taşınmazların ayrı ayrı değerlendirilip, 694 sayılı taşınmaz bakımından davalı …; 695 sayılı taşınmaz bakımından ise davalı …mirasçılarının zenginleştiği dikkate alınarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken davaya konu taşınmazların değeri toplanarak davalıların müteselsilen sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’ un 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’ nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’ un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Güncel Makaleler

Bilgi Alın

Sorularınız
İçin Buradayız.

Fatih Durak & Partners Hukuk Bürosu’nun uzman kadrosuna sorularınızı
ve danışmak istediğiniz hususları iletebilir,
aynı zamanda online danışmanlık veya randevu talebi oluşturabilirsiniz.

Hızlı İletişim Formu

Fill out this field
Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
Fill out this field
You need to agree with the terms to proceed