İcra takibinin ne olduğunu bilmeden önce ilk olarak icranın ne olduğunu bilmek gerekir. İcra yapılan herhangi bir borcun ödenmediği durumlarda devlet zoru ile ödenmeye başlatılması işlemine denir. Bu işlemin sürecine ise icra takibi adı verilir. Bu süreci başlatmak için icra müdürlüğüne başvuruda bulunmak gereklidir. Sonrasında ise icra dairesi tarafından yasal süreç başlatılır. İcra takibi için birçok neden bulunur. Takip genel olarak borçlu arasında yürütülen yasal bir süreçtir. Ülkemizde de alacaklı kişilerin sıklıkla kullandığı bir yöntemdir.
İcra takip sürecinin başlaması için ortada bir borç olması gereklidir. Ve bu borcun ispatı büyük önem taşır. Alacaklı şahıs ya da kurum icra takip işlemlerini başlatabilmesi için borcunu ispatlar nitelikle kanıtlara sahip olması gereklidir. İcra takip alanları; sözleşme kaynaklı borçlar, taksitli yapılmış borçlar, kira borcu, nafaka borcu ve ürün hizmet borçları olarak sıralanabilir. İcra iflas hukuku ile ilgili tüm sorularınız için web sitemizin iletişim bölümü üzerinden uzman avukatlarımıza ulaşabilirsiniz.
İcra takibi ilk olarak alacaklının en yakın icra dairesine başvurusunun ardından başlar. Burada borcunu ispatlayacak (fatura, kira sözleşmesi veya senet) gibi argümanlara sahip olmak önemlidir. Bu durum sürecin daha hızlı ve kesin ilerlemesini sağlayacaktır. Takibin başlamasıyla birlikte icra dairesi borçlu kişinin ikametgah adresine tebligat yollar. Tebligata itiraz ya da cevap vermesi için şahsa bir haftalık mühlet verilir. Yalnız bir hafta içerisinde herhangi bir dönüş sağlanmazsa bu borçlu kişiyi zarara uğratabilir. Tüm icra ve icra takibi süreçlerinizi yakından takip etmek web sitemizde yer alan whatsapp hattı üzerinden detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Çeşitli nedenlerden dolayı borçlu ödemelerini yapamadığı takdirde icra takip sürecine girebilir. Bu sürecin başlamasıyla birlikte evine tebligat gönderilir. Bu tebligata cevap vermesi için 7 günlük süre tanınır. Bu süre içerisinde borçlu itiraz dilekçesini oluşturarak ilgili yerlere itirazını sunabilir. İtiraz süresi boyunca borçlunun haklı ya da haksız olma durumu araştırılmaz. Bu durum icra takibinin durmasını sağlar. Alacaklı itirazı kaldırmak için altı ay içerisinde icra mahkemesine başvuruda bulunabilir. Ya da bir yıl içerisinde genel mahkemelere dilekçe vererek itirazın iptalini gerçekleştirebilir.
Borçlunun açmış olduğu itiraz davasında yapılan itirazın haksız olduğu tespit edilirse takip kaldığı yerden devam eder. Borçlunun kesin olarak haksız olduğu durumda ise dava aleyhine sonuçlanır. Bu durumda yüzde yirmiden az olmama koşulu ile borçluya inkâr tazminatı ödetilir. Olumsuzluk yaşamamak için gerekli hak ve taleplerinizi doğru bir süreç içerisinde ilerletmekteyiz. Hukuk danışmanlık hizmeti sağlamakta olan büromuzu arayarak gerekli tüm bilgilere sahip olabilirsiniz. Sağlamış olduğumuz hizmetler ile aleyhinize olan davaları lehinize çevirebilirsiniz.
İcra takip süresince yargı harçlarına ve masraflarına belirli bir tutarda ödeme sağlanır. Çıkartılan bu ücreti alacaklı talebi doğrultusunda borçlu ödemektedir. Ücretlendirme ve masraf tutarları adalet bakanlığınca belirlenmiş olup herkesin uyması zorundur. İcra takibinde çıkarılan masraflar icra türüne göre değişkenlik gösterebilmektedir. Ücretlendirmeler haciz işlemi, satış işlemi, takip işlemi ve icra durumuna göre farklı oranlarda belirlenir. Haciz işleminde belirlenen tutar haczedilen mal üzerinden tahsil edilir. Satış işlemini için belirlenen oran ise satış sonunda elde edilen ücretten tahsil edilir. İcra iflas hukuku ile ilgili hukuki destek almak için web sitemizin iletişim bölümü üzerinden hukuk büromuza ulaşabilirsiniz.
Takip işlemlerinde belirlenen tutar ise takip talebi ile beraber tahsili gerçekleşir. İcra takibi sürecinde çıkan tüm masrafları alacaklı ve borçlu arasında yapılan anlaşma dâhilinde borçluya yüklenir. Yani genel olarak icra takibi için ücretlendirme konusunda net bir rakam vermek zordur. İcra takip türü borçlu alacaklı arasındaki anlaşmak detayları gibi etkenler ücretlerde farklılık unsurlarını oluşturur.
paylaş
twittle
paylaş
paylaş